Doğu Akdeniz’de yalnız bir ada olarak konumlanan Kıbrıs, komşu ülkelerden ve imparatorluklardan gelen denizcilerin uğrak yeri olarak zengin bir tarihe sahiptir.
Asurlulardan Mısırlılara, İranlılardan Romalılara, Kıbrıs kıyıları yüzyıllar boyunca ziyaretçi akınına uğramıştır ve her biri eşsiz izler bırakmıştır.
Tunç Devri’nin erken dönemlerinden orta dönemlerine kadar geçen zamanda, çevre uluslarla ilişkilerin kurulmasını sağlayan şehirler ve ticaret merkezleri ortaya çıkmıştır. Bu süreçten sonra Orta Doğu ülkeleri adaya yerleşmiştir ancak Kral Evagoras İran yönetimini devirdikten sonra Salamis Bölgesi ticari açıdan güçlenmiştir ve varlıklı hale gelmiştir. Bu büyüme Helenistik ve Roma dönemlerinde de devam etmiştir.
Ancak Roma İmparatorluğu kontrolünü kaybetmeye başladığında ticarette gerilemeye başladı. Devran, adanın kontrolü Bizans İmparatorluğuna geçince tekrar döndü ve şehirler eski şaşaalı günlerine geri döndü.
Ardından gelen 500 yıl boyunca adanın kontrolü, Richard the Lionheart, Luzinyanlılar, Venedikliler ve Osmanlılar olmak üzere farklı güçlerin eline geçmiştir.
19. yüzyıl ortalarında Hindistan'a ticaret yolunu korumak amacıyla Süveyş Kanalı açıldı, Britanyalılar da pek çok yeni yola, boru hattına, tarım sulama yoluna ve demiryoluna açılan bu stratejik açıdan önemli bir konuma sahip adaya fazlasıyla ilgi duymuştur.
Bu ittifak 1960 yılında Kıbrıs’ın bağımsızlığının ilan edildiği 20. yüzyıla kadar oldukça iyi devam etmiştir. Yaşanan pek çok olay Kuzey Kıbrıs’ın güneyden 1974 yılında ayrılarak bağımsızlığını ilan etmesine sebep olmuştur.
Haçlıların kullandığı kalelerden savaş zamanı müzelerine, anıtlardan dini mekanlara, Fransız Gotik ve Rönesans mimarisinin unsurlarını taşıyan yapılar, Latin kiliseleri, Ermeni manastırları ve camiye dönüştürülen katedralleri ile tüm dünyadan pek çok ziyaretçiyi cezbeden, büyüleyici tarihi ve dini mirası ile Kuzey Kıbrıs’ı keşfetmeye hazır olun.
İskele Arkeoloji Müzesi
İskele
2018 yılında açılan bu müzede, Neolitik’ten başlayıp Roma’ya kadar sekiz farklı döneme ait birçok eser sergilenmektedir.
Othello Kalesi
Gazimağusa
Othello Kulesi olarak da bilinen bu ünlü yapı, aslında Gazimağusa’nın limanını korumak için hendeklerle kuşanmış bir kale olarak
Saint Hilarion Kalesi
Girne
Girne’de sıradağların yükseklerinde konumlanmış, Akdeniz’i ve Kuzey Kıbrıs manzarasını çevreleyen alanını tepeden seyreden St.
Vouni Sarayı
Lefke
Konik bir tepenin dik yamaçlarında gruplanmış olan bu küçük kasaba, Lefke yakınlarındaki Soli şehir krallığını bir yüzyılı aşkın
Büyük Han
Lefkoşa
Büyük Han olarak bilinen ve adadaki en güzel yapılardan olduğu düşünülen kervansaray, Osmanlı mimarisinin en iyi korunan ve Kıbrıs’taki
Girne Kalesi ve Batık Gemi Müzesi
Girne
Girne Kalesinin görkemli surları konuşabilseydi, ne efsaneler anlatırdı. Kale, ilk olarak Bizanslılar tarafından, muhtemelen Roma hisarının
Salamis Antik Kenti
Gazimağusa
Antik kentler, insan toplumunun geçmişine açılan bir pencere olabilir ve Salamis antik dönemde var olan büyük şehirleri hatırlatmaktadır ve
Petra Tou Limnidi Adası
Lefke’deki Vouni Sarayından, kendi küçük ancak işlevi büyük bu adayı görebilirsiniz. Yeşilırmak Kayalığı olarak da bilenen ada,
Bellapais Manastırı
Girne
Güzel Bellapais köyü ve görkemli manastırı, Girne’nin güneyinde yükselen Beşparmak Dağları’nın eteğinde konumlanmıştır. Bu köy,
Girne Limanı
Girne
Girne’nin at nalı şeklinde Eski Limanını çevreleyen restoranlar ve barlar müşterilerine benzersiz bir atmosferde hizmet sunmaktadır ve
Kumarcılar Hanı
Lefkoşa
Kumarcılar Hanı Lefkoşa’da yer alan bir kervansaraydır. 17. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği düşünülen Kumarcılar Hanı,
Bedesten
Lefkoşa
Bedesten, Lefkoşa’daki çok kültürlü yaşamı ve şehrin farklı tarihini yansıtan en önemli tarihi binalardan biridir. Bedesten veya