Lawrence Durrell’in Komşusu
Güzel Bellapais köyü ve görkemli manastırı, Girne’nin güneyinde yükselen Beşparmak Dağları’nın eteğinde konumlanmıştır.
Bu köy, sessiz patikalarının ve beyaz badanalı evlerinin arasında yaşayan şanslı sakinlerin hiç mi hiç hoşlanmadığı modern zamanların tüm koşuşturmacasından bir an olsun kaçabilme olanağıyla huzurun ta kendisi olarak nitelendirilebilir. Tam manasıyla, Bellapais ismi “güzel yer” anlamına gelen Fransızca “belle paix” ifadesinden gelmektedir.
Manastıra özgü Gotik mimarisinin önde gelen bir örneği olan Bellapais Manastırı, yüksekte dağ tarafına yüzünü dönmüş halde oturmaktadır. İhtişamı oldukça uzaktan görülebilirken, meydanından güzel Kuzey Kıbrıs manzarasına, Girne ve Akdeniz’e doğru bakıldığında görüntü tam tabiriyle nefes kesicidir.
Manastır, 13. yüzyılda inşa edilmiştir ve ardından gelen yüzyıllarda kuleler, kapılar inşa edilerek ve duvar resimleri yapılarak dillere destan güzelliğine güzellik katılmıştır.
Alana veya yakınına ilk yerleşenlerin, 1187’de Kudüs’ün Selahaddin Eyyubi tarafından ele geçirilmesinden sonra Kutsal Mezarlık Manastır Papazları (Canons Regular of the Holy Sepulchre) olduğu bilinmektedir. İlk yapılar 1198- 1205 tarihleri arasında inşa edilmiştir ancak bugün hala görülebilen ana yapılar Kral III. Hugh hükümdarlığı zamanında 1267-1284 yılları arasında inşa edilmiştir.
Sur kapısından giriş, 1324-1359 yılları arasında Kral IV. Hugh hükümdarlığı sırasında inşa edilen kiliseye ve kemerli geçitlerine uzanmaktadır. Manastırın yemek salonu, içindeki zarif kolonlarda gölgeli şekiller bırakarak aralardan süzülen gün ışığıyla aydınlanmaktadır.
Bellapais ve Manastıra yapılan bir ziyaret hem duygularınızı doyuracak hem de ruhunuzu tatmin edecektir. “Acı Limonlar”ın yazarı ve 1953-1956 yılları arasında Bellapais köyünde yaşamış olan dünyaca ünlü İngiliz yazar Lawrence Durrell, hemen yanında yaşadığı ve birçok ziyaretçiyi kendine çeken cazibesiyle Manastıra olan hayranlığından sürekli bahsetmiştir.
Yıl boyunca ziyaretçilere kapısı açık olan Manastırın meydanında, yaz aylarında konserler ve festivaller de düzenlenmektedir. Bu Gotik deneyimi elde etme fırsatını kaçırmamak için gelecek etkinlikleri düzenli olarak takip etmeye değecektir.