Haçlılara ait Kiliseler

Gazimağusa’da bulunan pek çok kilisenin arasında, bu iki ihtişamlı Orta çağ binasının anlatılmaya değer neşeli bir hikayesi bulunmaktadır.

13. yüzyılda resmen Templar ve Hospitaler Kiliseleri olarak adlandırılan bu kiliseler aynı yüzyılda yan yana inşa edilmiştir ve birlikte İkiz Kiliseler olarak anılmaktadır.

Daha büyük olanı, Templar Kilisesinin tarihi yüzyılın başlarına dayanırken Hospitaler Kilisesi o yüzyılın sonlarına doğru tamamlanmıştır, ikisi birden Kıbrıs’ın askeri tarikatının merkezi haline gelmiştir.

Templar Şövalyeleri olarak da bilinen bu askeri grup, şövalyeliğin 3 büyük askeri cemaatinden birini oluşturmaktadır ve 1. Haçlı Seferlerinden sonra Kutsal Topraklara akın eden haçlıları korumak için 1119 yılında oluşturulmuştur, daha sonra gelecek 200 yıla etki edecek efsanevi bir zenginlik ve etki sahibi olmuşlardır.

Master of the Temple, 1291 yılına kadar Kudüs’te bu askeri cemaatin Merkez üssü olmuştur.

Kutsal Topraktaki güçlerini zamanla kaybedince ve Latin krallığının düşmesiyle, Templars merkez üssünü, 1192’de İngiliz Kral I Richard döneminde ele geçirilen Kıbrıs’a taşımıştır.

Hospitaler is 1080 yılında Kudüs’te Bizanslı Kıbrıs Valisi Epifaniyos’un oğlu St. John the Almoner of Amathus tarafından kurulan bir Hristiyan kuruluşudur ve burada Kutsal Topraklara gelen yoksul, hasta ve yaralı hacılara bakım sağlanmıştır. Kısa bir süre sonra bölgede diğer bir güçlü Hristiyan silahlı kuvvet haline gelmiştir.

İlk Haçlıların ardından, bu kuruluştakiler bir askeri cemaat haline gelmiştir ve Kutsal Toprakların muhafazası ve savunmasından sorumlu hale gelmişlerdir. Daha sonra alandaki en güçlü Hristiyan gruplar olmuşlardır. Templar Şövalyelerine benzer ayrıcalık ve refah seviyesini yaşamışlardır ve tıpkı onlar gibi Acre 1291 yılında düştükten sonra Kıbrıs Krallığına göç etmişlerdir.

En parlak günlerinden sonra, Haçlılar dönemindeki iki ünlü karşıt askeri grubun kaderleri, özellikle Papanın başarısız sonuçlanan iki grubu birleştirme denemesinin ardından oldukça zıt yönde ilerlemiştir. Hospitaler grup Rodos’ta uzun süren bir yönetim kurabilmiştir ancak Fransız IV Philip ve Papa V. Clement tarafından zulme uğrayan Templar grubu ise dağılmıştır ve pek çok kişi kazığa bağlanarak yakılmıştır.

Hospitaler grubu Kıbrıs politikalarına dahil olmuştur ve Templar grubunun dağılması üzerine onlara ait Kıbrıs mülklerini devralmışlardır. Ancak, eski kilisenin bitişine kendi kiliselerini inşa etmişlerdir ve böylece iki rakip grubun Kıbrıs’taki varlığının göstergesi olarak Gazimağusa İkiz Kiliseleri olarak ortaya çıkmıştır.

Daha sonra iki kiliseyi birbirine bağlayan bir yol yapılmıştır. Templar Kilisesinin menfezinde küçük bir cam bulunmaktadır, karşısındaki kapının üzerinde ise Hospitaler Şövalyelerinin hanedan arması hala görünmektedir.  Bu kilisenin çan kulesi daha sonradan eklenmiştir ve tarihi 16. Yüzyıla dayanmaktadır. Aynı döneme ait çeşitli Bizans freskleri halen duvarlarda görülmektedir.

Bu kiliseler restore edilmiştir ve her yıl binlerce turist için cazip tarihi bir alan haline gelmiştir.

İkiz Kiliselerin 100 metre ötesinde bulunan Şömineli Ev Venediklilere ait dış mimari ile Osmanlılara ait iç mimariyi bir araya getirmektedir. Bina daha sonra sanat ve el işlerinin sergilendiği bir yapı haline getirilmiştir.

Harita